MEHABAD DAVASI: Mahkemenin “T¸rkÁe D???ndaki Dilde konu?ma” ve
Tarih: 07.04.2007 Saat: 14:12
Konu:


›brahim GÜÇLÜibrahimguclu@gmail.com    Diyarbak?r Kürd Derne?i’nin 03.04.205’te gerçekle?tirdi?i “Kürdistan Mehabad *****huriyeti ve liderlerini Anma Konferans?’n?n” Davas?, 04.04.2007 tarihinde Diyarbak?r 7. Asliye Ceza mahkemesi’nde görüldü. Bu duru?mada da, mahkemenin tercüman ve Kürtçe dil konusundaki gülünçlü?ü devam etti.

     Bir önceki duru?mada, Kürtçe tercüman konusunda mahkemeyle aram?zda tart??ma ç?km??t?. Mahkeme daha önceki duru?malar?nda Kürtçe tercüman konusunda karar vermesine ra?men, her ne olmu?sa, ya da hakimin kafas?na saks? dü?tü?ünden, o karar?n? ortadan kald?rd?. Oysa benim Diyarbak?r, Ankara, Mardin’deki davalar?m?n önemli bir k?sm?nda, Diyarbak?r Kürd Derne?i’nin kapat?lmas? hakk?ndaki davada, yine benim de san??? oldu?um HAK-PAR  davas?nda Kürtçe tercümanla yarg?lamalar devam etti ve halen de devam ediyor.       Mahkemenin, insan haklar?na, Kürt halk?n?n ulusal demokratik haklar?na, demokrasiye ayk?r? tercümanl?k konusundaki bu karar?na kar??, benim Türkçe ifade vermeyece?im ve savunma yapmayaca??m konusunda ?srarl? olmam, tutumumu de?i?tirmeyece?imi kesin bir dille mahkeme bildirmemden sonra, Kürtçe tercümana karar verilmeden, Kürtçe savunma yapmam konusunda karar al?nd?.       Bu karar?n kendisinin hukuk aç?s?ndan, mahkemenin teknik olarak sürdürülmesi aç?s?ndan sorunlu bir durum oldu?u ortadayd? ve bu duruma ili?kin görü?ümü daha öncede kamuoyu ve bas?nla payla?m??t?m. Mahkemenin yaz?l? savunma ile birlikte, dile getirece?im di?er konularda tercümana ihtiyaç olaca??n? bilmesi gerekirdi. Bunun için de hakim olmaya da gerek yoktu.       Ayr?ca, Duru?mada bilirki?inin Kürtçe ve Türkçe band çözümleri konusunda itiraz ve görü?lerimizi bildirme karar?, ta ba??ndan durumun sorunlu olaca??n? çok tabii olarak ortaya ç?kar?yordu. Duru?malar devam ediyordu. Daha son a?amaya kadar da epey bir zamana ihtiyaç vard?. Ben de duru?malar boyunca susmayaca??ma göre, kesinlikle bir tercümana ihtiyaç vard?.      Mahkemenin 04. 04.2007 tarihinde gerçekle?tirdi?i 7. celsede, bilirki?i raporu hakk?ndaki görü?lerimizi, hem bizler (Ben, Halis Nezan, ?eyhmus Aykol) ve hem de avukat?m?z bildirmek durumundayd?k.      Bu konuda s?ra bana geldi?inde, görü?lerimi Kürtçe ifade etmeye ba?lad?m. Bunun üzerine mahkeme tutanaklara, “San?k ›brahim Güçlü daha önceki tercüman talebinin red edildi?i hususu hat?rlat?lmas?na ra?men Türkçe d???nda konu?tu?u gözlenmekle ….özellikle yap?lan savunmalarda ve yarg?lamada kar??l?kl? bire bir yarg?lama gere?i, san???n meram?n? ifade etmesindeki rahatl???n yan? s?ra yarg?lama sucelerinin de san???n savunmas?n? zorunluluk olarak görüldü?ü, meram?n anla??labilmesi yan?nda yarg?lama sucelerinin de meram? anlayabilmesi, arac?s?z ve tercümans?z dinleme halinde daha amaca uygun olaca?? hususu hat?rlat?lmas?na ra?men Türkçe konu?mamakta ?srar etti?i” ?eklinde ezberi bozulmu? bir ki?inin psikolojisi ile, anla??lmas? zor olan notlar dü?tü. En gülünç olan durum da, mahkeme hakiminin Türkçe d???nda konu?tu?um dilin Kürtçe oldu?u konusunda bir itiraftan kaç?nmakta olmas?.       Hakimin de belirtti?i gibi, Türkçe konu?mamakta da ?srarl? oldu?um için, benim görü?lerim de?erli avukat?m Sebahattin Korkmaz taraf?ndan tercüme edildi, mahkeme de görü?lerimi mahkeme tutana??na geçti. Böylece avukat?m ayn? zamanda tercüman?m oldu. Mahkeme hakimi de deve ku?u misali, kendi ba??n? kuma sokarak gerçe?i gizleme ustal???n? gösterdi?ini zan etti.      Bu geli?me de?erli Kürt ayd?n? Edip Karahan’? bir kez daha bana hat?rlatt?. O, 12 Mart 1971 Askeri Yönetiminin Diyarbak?r-Siirt ›lleri Askeri Mahkemesi’nde Kürtçe bilmeyen san?klar için tercümanl?k yapanlar?n yanl?? tercüme etmelerine müdahale ederek ifadelerin do?rusunun mahkemeye aktarmaya çal??m??t?. Buna mahkeme heyeti ve özellikle de mahkeme hakimi Hamdi Sevinç çok k?zm??t?. Edip Karahan da bu k?zg?nl??a kar??l?k hakimin üzerine ba??rarak, “ben halk?m?n hem san???, hem avukat? ve hem de tercüman?y?m” demi?ti.      35-36 y?l sonra yine Türk mahkemelerinde ayn? sahne tekrarlan?yordu. Tiyatronun aktörlerinde bir de?i?iklik yoktu.  Kürt gerçe?i red ediliyordu. Yarg?layan, Türkler ad?na Türk yarg? sistemi. Yarg?lananlar, Kürtler, Kürt yurtseverleri ve ayd?nlar?. Bizler, hem avukat, hem san?k, hem de tercüman rolündeydik…      En gülünç ve trajedik olan da Avrupa Birli?i’ne üye olmak isteyen, demokrasiyi kurumla?t?rmakta iddial? olan Türkiye’nin  mahkemelerinde hakimlerin Kürtçeyi telafuz etmekte korkmalar? ve Kürtçeyi itiraftan imtina etmeleridir. Bunun yan?nda, Türk devlet kurumlar?n?n, siyasetçilerinin, hükümetinin, AB yetkili kurumlar? düzeyinde Kürtlerle ilgili reformlar yapt?klar? yalanlar?n? sürdürmekte beceri sahibi olmalar?d?r.      Sonuçta, mahkeme, bizim talebimiz üzerine, tek ki?ilik bilirki?inin band çözümlerini yetersiz buldu.  Tercümanlar?, “s?fats?z” olarak tutana?a geçerek, Kürtçe tercümanlar demeyerek, üç ki?ilik bir tercümanl?k heyeti taraf?ndan band çözümlerinin yap?lmas?na karar verdi. Bu tercümanlar? Diyarbak?r Barosu’ndan talep etti.      Savunmalar?m?z da gelecek celseye kald?. Biz de bir kez daha  sömürgeci sistem taraf?ndan zavall? duruma dü?ürülen, ki?iliksizle?tirilen, hukukla, adaletle, haklarla alakas? kesilen hakimin durumuna tan?k olduk. Ac?yarak, süreci, olup-bitenleri izledik.       E?er Aziz Nesin sa? olsayd?, sadece bu son duru?mada bir kitapl?k ac?- mizah ç?karma becerisini gösterirdi.      Diyarbak?r, 06. 04. 2007





Bu haberin geldigi yer: Pdk Bakur
http://arsiv.pdk-bakur.com

Bu haber icin adres:
http://arsiv.pdk-bakur.com/modules.php?name=News&file=article&sid=89